7.Bölüm
Fakat onlar uyuyamadılar.Beklediler ve dinlendiler.Sonunda bay White ayağa kalktı ve mumu aldı çünkü karanlık onu daha da korkutmuştu.
Aşağıya indi fakat birden bire ön kapıdan ses duydu.Bu sefer koştu ve yukarıya çıktı.Yatak odasına gelip arkasından kapıyı kapattı.Ama ses yeniden geldi.
‘O nedir ?’ dedi bayan White ve yatakta durdu. ‘Hiçbir şey.Tekrar uyu.’ Diye cevap verdi bay White.Bayan White dinliyordu-ve ses yeniden geldi.
‘O Herbert !O Herbert’ diye bağırdı bayan White ‘Ona kapıyı açacağım’ dedi.
Yataktan kalktı ve odanın kapısına koştu.Bay White ondan önce oraya geldi ve onu durdurdu. ‘Hayır !’ dedi ‘Biraz düşün!’
‘Ama o benim oğlum !O herbert.’ Dedi yaşlı kadın.’Hayır !Gitme,gitme…’ dedi kocası tekrar.Fakat bayan White onu dinlemedi,yatak odasının kapısını açtı ve odadan çıktı.
‘Geliyorum Herbert.Geliyorum !’ diye bağırdı.Bay White peşinden koştu. ‘Dur !’ diye bağırdı.’Hatırla Herbert makinenin içinde öldü !Onu görmek istemezsin !’
Biraz sonra bayan White durdu ve kocasına baktı ama sonra ses tekrar geldi ve aşağıya koşmaya başladı.
‘Yardım et !Yardım et !’ diye bağırdı bayan White kocasına.Ama bay White kıpırdamadı. ‘Pençe !’ diye düşündü. ‘Maymun pençesi nerede ?’
Yaşlı adam geriye yatak odasına koştu.’Çabuk’ diyordu içinden. ‘Nerede bu ?’ ilk başta karanlıkta bulamadı.Ve işte !Oradaydı !Bay White onu aldı !
O sırada aşağıdan karısını duydu.’Bekle !Bekle Herbert !Ben geliyorum’ bayan White bağırıyordu.Bayan White ön kapıyı açıyordu.O sırada bay White maymun pençesini sağ eline aldı ve 3. dileğini diledi.
Bayan White uzun süre mutsuz şekilde ağladı ve kocası karısı için aşağıya indi karısı açık kapıda bekliyordu.Bay White kızgın bir şekilde dışarıya baktı.
Yol karanlık ve sessizdi ve orada kinse yoktu…
Üç gün sonra,yaşlı çift evlerinin 2 mil uzağındaki yeni ve büyük mezarlıkta oğullarına güle güle dedi.Ve sonradan karanlık evlerine geri döndüler.Herbert’sız yaşamak istemediler.Fakat iyi bir şey olacağını düşündüler ve bir şeyin onlara yardım edeceğini beklediler.Günler çok yavaş geçti.Bazen hiç konuşmadılar çünkü Herbert’sız konuşacak bir şey yoktu.Ve günler çok yalnız geçiyordu.
O sırada,bir gece,yaklaşık bir hafta sonra bayan White uyuyamadığı için yatağından kalktı ve pencerenin kenarına oturdu.Seyretti ve çocuğunun gelmesini bekledi.O gelmiyordu ve bayan White ağlıyordu.
Karanlıkta kocası onu duydu ve ona seslendi ‘Yatağa gel dışarı soğuk’ dedi. ‘Oğlum için daha soğuk’ dedi. ‘Ve o şuan soğuk mezarlıkta’ dedi karısı
Bayan White yatağa geri dönmedi ama bay White yaşlı ve yordundu,yatak sıcaktı ve sonunda yeniden uykuya daldı.Birden bire karısının ağlamasını duydu. ‘Pençe’ diye bağırdı kadın. ‘Maymun pençesi !’ tekrar yatağa geldi ve orada durdu. ‘Nedir o ? Ne oldu ?’ dedi bay White.Yatağa oturdu ‘Ne oldu’ diye düşündü.Niye karısı heyecanlıydı,’O ne hakkında konuşuyordu’ Ve karısına baktı.Karısının suratı karanlıkta çok beyazdı.Sessizce ‘İstiyorum’ dedi.
Bay White sordu ‘Nedir?Ne?’ bayan White cevapladı ‘Maymun pençesi,nerede o ?’ bay White ‘Aşağıda’ dedi ve ‘Niye ?’ diye sordu.Bayan White gülmeye ve ağlamaya başladı. ‘İki tane daha dileğimiz var’ dedi.
‘Birini aldık fakat iki fazla daha var.’ ‘Oh,hayır!Yine mi?Düşün kadın’ dedi bay White fakat bayan White dinlemedi.
‘Çabuk’ dedi kadın. ‘Git ve pençeyi getir’ ‘Oğlumuzun bize geri dönmesini dileyeceğiz.’ ‘Hayır !‘ dedi bay White. ‘Sen delisin.’ Bayan White tekrar ‘Getir,getir çabuk onu’ dedi.
Sonra bay White tekrar ‘Düşün kadın düşün’ dedi. ‘Oğlumuz uzun süre makinede kaldı ve onu göstermez istemediler bize.’ ‘Düşün onun vücudunu görmek istiyor musun ?’
‘Evet o benim oğlum,ondan korkmuyorum.’
Bay White üzgün bir şekilde ‘Anlamıyorsun’ dedi.Fakat aşağıya inerek maymun pençesini aramaya gitti.
Yatak odası karanlıktı ve bay White’ın mumu yoktu.Yavaşça odanın karşısına geçti ve ellerini maymun pençesi için koydu.Ona dokundu ve hızlı bir şekilde elini çekti.’Hayır !’ diye düşündü.’Herbert’ı görmek istemiyorum !’ ‘Onun suratı makineden sonra…Hayır !’ sonra karısını düşündü.Sonra ellerini koydu ve pençeyi aldı.
Yatak odasında karısı bekliyordu.Bay White’ın elindeki pençeyi gördü ve ‘Çabuk dileğini tut’
‘Yapamam’ dedi bay White. ‘Hatırla o makinede öldü.’ Bayan White ağlayarak ‘Dileğini tut.Ben kendi oğlumuzdan korkmuyorum.’ Dedi.Bay White üzgün bir şekilde karısına baktı ve pençeyi sağ eline aldı ve yavaşça dedi ki ‘Oğlumuzun bize geri dönmesini diliyorum.’ ve en yakındaki sandalyeye oturdu.Fakat bayan White pencerenin yanına gitti dışarıdaki yola baktı.Orada uzun bir süre kaldı ve hareket etmedi.
Hiçbir şey olmadı.Maymun pençesi işe yaramadı. ‘Tanrı’ya şükürler olsun’ dedi bay White ve yatağa geri döndü.Sonra bayan White’da yatağa geri döndü.
5.Bölüm
Yaşlı bayan White evine yavaşça dönüyordu.Kocası baktı ve onun yüzünde ilk defa gördüğü bir şey gördü.
‘Ne oldu ?’ diye sordu kocası. ‘Hiçbir şey’ diye cevapladı karısı ve kahvaltısını bitirmeye oturdu.O Tom Morris hakkında tekrar düşünmeye başladı ve birden bire kocasına ‘Geçen gece arkadaşın çok viski içti.’ Dedi. ‘Maymun pençesi ! Ne hikaye ama ?’
Bay White buna cevap vermedi çünkü o sırada postacı geldi.Onlar için iki mektup getirmişti.Fakat içinde para yoktu.Kahvaltıdan sonra iki yaşlı insan parayı ve maymun pençesini unuttular.O gün saat yaklaşık 13:00 iken bay ve bayan White yemek yediler ve para hakkında konuşmaya başladılar.Çok paraları olmadığından dolayı sık sık bu konuyu konuşma ihtiyacı duyuyorlardı.Bayan White ‘Bu 30.000 pound’a ihtiyacımız var.’ Dedi. ‘Fakat bu gün gelmedi…’ kocası da cevap verdi ‘Bu konuyu kapatalım’ sonradan dedi ki ‘Bu şey hareket etti.’ ‘Maymun pençesi elimde hareket etti.’ ‘Tom’un hikayesi doğruydu.’ Bayan White ‘Dün akşam çok içki içtin belki de maymun pençesi hareket etmedi.’ Dedi kocasına.Bay White kızgın ve ağlamaklı bir şekilde ‘Hareket etti.’ İlk başta karısı cevap vermedi fakat sonradan ‘Pekala,Herbert buna güldü.’ Dedi.Birden bire sustu ayağa kalktı ve pencereye gitti.Kocası ‘Ne oldu ?’ dedi.Bayan White ‘Evin önünde birisi var,yabancı,uzun boylu ve iyi giyinmiş birisi’ dedi kocasına. ‘Evimize bakıyor…Oh hayır…Tamam…Uzaklaşıyor.’ Bay White ‘Gel otur ve yemeğini bitir’ dedi.Yaşlı kadın kocasını dinlemedi. ‘O uzaklaşmıyor,geri geliyor.’diye devam etti konuşmasına. ‘Onu tanımıyorum.O bir yabancı.Evet iyi giyinmiş…’ birden bire bayan White durdu çok heyecanlıydı. ‘kapıya geliyor belki parayı getiriyordur.’
Odadan dışarı koşarak ön kapıyı açmak için odadan çıktı. ‘Uzun,iyi giyinmiş yabancı orada durdu.’ Birkaç dakika bir şey demedi fakat sonradan konuşmaya başladı. ‘İyi günler,bay ve bayan White’ı arıyorum.’ Yaşlı kadın ‘Ben bayan White,sizin için ne yapabilirim ?’ ilk başta yabancı cevap vermedi.Fakat sonradan ‘Bayan White ben ‘Maw And Meggins’denim.İçeri gelip sizinle konuşabilir miyim ?’
Maw And Meggins büyük bir fabrikaydı ve Herbert White orada makine bölümünde çalışıyordu.
‘Buyurun içeriye gelin’ dedi bayan White. ‘İyi giyinmiş yabancı adam onların küçük oturma odalarına girdi.Ve bay White ayağa kalktı. ‘Siz bay White mısınız ?’ dedi yabancı ve devam etti. ‘Ben Maw And Meggins’denim.’ Bayan White yabancıya baktı ve düşündü ‘Belki para ondadır…’ ‘Fakat neden Maw And Meggins ?’ ve suratı da çok üzgündü… ‘Neden ?’ birden bire yaşlı kadın korktu ‘Lütfen oturun’ dedi bay White,ama şimdi karısı bekleyemiyordu. ‘Ne oldu ?’ diye bağırdı. ‘Yoksa Herbert…’ kadın sorusunu tamamlayamamıştı.Yabancı onların yüzüne bakamıyordu ve bay White da korkmaya başladı. ‘Lütfen bize söyleyin’ dedi bay White ‘Çok üzgünüm’ Maw And Meggins den gelen adam başladı.Bir dakikalığına sustu ve yeniden konuşmaya başladı. ‘Çok üzgünüm ama bu sabah fabrikada bir kaza oldu…’
Bayan White tekrar ağlayarak. ‘Ne oldu ?’ ‘Herbert iyi mi ?’ Yabancı adam ‘ııı’ dedi yavaşça. ‘Hastanede mi o ?’ diye sordu bayan White. ‘Evet fakat…’ yabancı adam bayan White’ın yüzüne baktı ve durdu.Bay White sakince ‘O öldü mü ?Herbert öldü mü ?’
‘Öldü mü ?’ dedi bayan White ağlayarak. ‘Oh hayır…Lütfen…ölmesin! Herbert olmasın!
Birden bire yaşlı kadın durdu ve yabancının suratına baktı.O sırada iki yaşlı insan biliyorlardı.Onların oğlu ölmüştü.Yaşlı bayan White sessizce ağlamaya başladı.Bay White’da kollarını sardı.Biraz sonra Maw And Meggins den gelen adam ‘Makineydi-kazaydı.’ Dedi. ‘Herbert yardım edin diye bağırdı.Adamlar onu duydu ve hemen ona doğru koştular ama bir şey yapamadılar sonra makinenin içindeydi.Çok üzgünüm’ dedi ve bitirdi.Bir veya iki dakika oda sesiz kaldı.Ve sonunda bayan White ‘Oğlumuz !Öldü !’ dedi.’Bir daha onu hiçbir zaman göremeyeceğiz.Onsuz ne yapacağız ?’
‘O bizim oğlumuzdu,biz onu sevdik’ dedi kocası.Ve bay White yabancıya ‘Onu görebilir miyiz ?’ ‘Lütfen beni ona götürün,oğlumu görmek istiyorum.’ Fakat yabancı hızla cevapladı. ‘Hayır !’ dedi. ‘Görmemeniz daha iyi olur.’ ‘Makineyi hemen kapatamadılar,uzun süre makinenin içindeydi.İlk başta onu çıkaramadılar.O…’ Adam durdu ve dedi ki ‘Onu görmeye gitmeyin !’
Yabancı pencereye doğru gitti çünkü iki yaşlı insanın suratını görmek istemiyordu.Hiçbir şey söylemedi ama bir süre ayakta kalıp belli bir süre bekledi.Sonra yaşlıların yanına döndü ve tekrar konuşmaya başladı ‘Söylemem gereken bir şey daha var.Oğlunuz altı yıl Maw And Meggins de çalıştı ve çok iyi bir işçiydi.Şimdi Maw And Meggins size bu üzgün anınızda yardım etmek istiyor.’ Ve yabancı yine sustu.Bir dakika sonra yeniden konuştu. ‘Maw And Meggins size biraz para vermek istiyor.’ Sonra bay White’ın eline bir şey koydu.
Yaşlı bay White elindeki para bakmadı.Yavaşça kalktı ve yabancıya baktı,korktu. ‘Ne kadar ?’ dedi bay White çok sessizce.Cevabı duymak istemiyordu. ’30.000 pound’ dedi yabancı.
4.Bölüm
Sonraki sabah kış güneşi camdan içeri giriyordu ve ev ılık ve güzel hissediliyordu.Bay White iyi hissediyordu karısına ve oğluna güldü.Aile kahvaltıya oturdu ve gün hakkında konuşmaya başladı.Maymun pençesi canım kenarındaki küçük masanın üzerindeydi ama kimse ona bakmıyor ve onun hakkında konuşmuyordu.
‘Bu sabah alışverişe gideceğim.’ dedi bayan White. ‘Güzel akşam yemeği için bir şeyler almak istiyorum.Benimle gelir misin ?’ diye sordu kocasına. ‘Hayır sakin bir sabah geçireceğim.Okuyacağım,’ diye cevap verdi kocası.
‘İyi,bu akşam dışarı çıkmayacağım,’ dedi Herbert. ‘O yüzden bu gece erken yatalım.Geçen gece çok geç yattık.’ü
‘Ve maymun pençeleri hakkında hikayeler olmasın!’ dedi bayan White kızgındı. ‘Neden arkadaşını dinlemiyoruz?’ dedi kocasına. ‘Bir maymun pençesi sana bir şey veremez!’ bayan White durdu fakat iki erkekte ona cevap vermedi. ’30.000 pound!’ dedi bayan White sessizce. ‘Bu paraya ihtiyacımız vardı.’
Hemen sonra Herbert saate baktı ve ayağa kalktı. ‘işe gidiyorum.’ Dedi. ‘ Muhtemelen postacı parayı mektubun içinde sana getirir. ‘Unutma,ondan birtakım şey isterim.’Herbert güldü ve annesi de güldü.
‘Gülme evlat.’ dedi bay White. ‘Tom Morris eski bir arkadaş ve onun hikayeleri doğrudur.Muhtemelen buda…’
‘Peki,bana da biraz para saklayın.’ Dedi ve tekrar güldü Herbert.
Annesi de güldü ve ona kapıya kadar eşlik etti. ‘Görüşürüz anne’ dedi Herbert mutlulukla. ‘Bu akşam ki güzel yemek için marketten bir şeyler al.İşten sonra acıkırım.’
‘Seni biliyorum.’ Diye cevapladı bayan White.Herbert evden ayrıldı ve yol boyunca hızlı hızlı yürüdü.Annesi kapıda oturdu ve onu biraz izledi.Kış güneşi sıcaktı ama o aniden üşüdü.
3.Bölüm
Neredeyse gece olmuştu.Oturma odaları sıcaktı,iki yaşlı insan ve oğulları oturuyorlardı ve askerin hikayeleri hakkında konuşuyorlardı. ‘Hindistan harika bir ülke,’ dedi bay White 'ne kadar ilginç hikayeler!Güzel bir akşamdı.’
‘Evet’ dedi Herbert.’Morris ilginç hikayeler anlattı,ama,elbette onların çoğu doğru değildi.’
‘Oh Herbert’ dedi bayan White.
‘Güzel,anne Maymun Pençesi hakkındaki hikaye doğru değildi.Kirli,küçük Maymun Pençesi sihirli değil!Ama,bu güzel bir hikayeydi.’ve güldü Herbert.
‘Haklı olduğunu düşünüyorum,Herbert’ dedi annesi.’Bilmiyorum.’dedi bay White aniden.’Muhtemelen hikaye doğruydu.Bazen inanılmaz şeyler olabiliyor.’Bayan White kocasına baktı ve dedi ki ‘Pençe için Tom Morris’e para verdin mi?’
‘Hiçbir şeye verecek paramız yok!’Bayan White kızgındı.
‘Peki,tamam’ diye cevapladı kocası.’Verdim,ama çok fazla değil ve ilkinde almak istemedi.Maymun Pençesini geri istedi.’
‘Tamam,onu almadı.’Güldü Herbert.’Artık o bizim pençemiz ve mutlu,zengin olacağız.Gel baba.Dilek tut!’
Yaşlı bay White cebinden pençeyi aldı.’Tamam,Herbert ama ne soracağım?Her şeye sahibim-sen,annem.Neye ihtiyacım var?’
‘Para elbette’ diye cevapladı aceleyle Herbert.’Paraya ihtiyacımız var!Her zaman para hakkında düşünüyorsun.Sahip olamadıklarımızdan çok çok önemli o.Para ile bu evi ödeyebilirsin.Senin evin olur!devam et baba 30.000 pound dile baba.’
Herbert konuşmasını kesti ve yaşlı babası,birkaç dakika düşündü.Oda sessizdi ve penceredeki yağmurun sesini dinliyorlardı.
Sonra bay White Maymun Pençesini sağ eline aldı.Korkmuştu,ama karısına baktı ve karısı ona güldü.
‘Devam et’ dedi karısı.Yavaşça ve dikkatlice dedi ki bay White,’30.000 pound diliyorum.’Aniden ağlamaya başladı,bayan White ve Herbert ona koştular.
‘Ne oldu baba?’ diye sordu Herbert.’Hareket ediyor!’Bay White bağırdı.’Maymun Pençesi-o hareket ediyor.’
Pençeye baktılar.O şimdi yerdeydi ve yaşlı adamın elinde değildi.Aile onu izledi ve beklediler-ama o bir daha kıpırdamadı.
Bu yüzden küçük aile tekrar oturdu ve beklediler.Hiç bir şey olmuyordu.Camda ki yağmurun gürültüsü daha da kötüydü ve küçük oturma odaları güzel ve sıcak hissedilmiyordu.Bayan White dedi ki ‘Burası soğuk.Yatağa gidelim.’
Bay White cevap vermedi ve bittiğinde Herbert dedi ki ‘Pekala,para yok baba.Arkadaşının hikayesi doğru değildi.’ Bay White yine cevap vermedi.Yavaşça oturdu ve hiç bir şey söylemedi.
Biraz sonra bayan White kocasına dedi ki ‘iyi misin ?’
‘Evet evet’ diye cevapladı yaşlı adam,’ama bir iki dakikalığına korktum.’
‘Peki,bu paraya ihtiyacımız vardı.’ Dedi bayan White.’Ama alamayacağız.Yorgunum.Yatağa gidiyorum.’Sonra bayan White yatağa gitti,iki adam oturdu ve..’
Sonra Herbert dedi.’Peki baba bende yatmaya gidiyorum.Muhtemelen para yatağının altındaki çantadadır.İyi geceler baba.’Herbert güldü ve oda dan çıktı.
Yaşlı bay White uzun süre soğuk oturma odasında oturdu.Mum sönmüştü ve karanlıktı.Aniden yaşlı adam camda bir yüz gördü aceleyle tekrar baktı,ama oradaki yüz bu sefer orada değildi.Korkmuştu,yavaşça ayağa kalktı ve karanlık,soğuk odadan ayrıldı.
2.Bölüm (Chapter 2)Sonra bir ara Tom Morris konuşmasını bitirdi ve bay White oğluna ve karısına ‘Tom 21 yıl önce Hindistan’da askerlik yaptı,Hindistan harika bir ülke.’
‘Evet’ dedi Herbert.’Oraya gitmek isiyorum.’
‘Oh,Herbert !’ diye haykırdı annesi.Korkmuştu çünkü oğlunu kaybetmek istemiyordu.
‘Bende Hindistan’a gitmek istiyordum.’Dedi kocası.‘Ama…’
‘O senden daha iyi !’ dedi asker aniden.
‘Ama sen Hindistan’da birçok olay ve hayret verici şey gördün.Bende bir gün onlardan görmek istiyorum.’ Dedi bay White.Asker viskisini koydu ve ‘Hayır!’ diye bağırdı.’Burada dur!’
Yaşlı bay White durmuyordu. ‘Ama senin hikayen ilginç,’ dedi Tom Morris‘e. ‘Maymun pençesi ile ilgili ne söylemiştin ?’
‘Hiç bir şey !’ diye cevap verdi Tom Morris. ‘Yo,…önemsiz bir şey.’ ‘Maymun pençesi ?’ dedi bayan White.
‘Hadi,bay Morris!Onu bize biraz anlatın’ dedi Herbert.Morris viskisini eline aldı ama tekrar yerine koydu.Yavaşça elini ceketinin cebine soktu,White ailesi onu dikkatlice izliyordu.
‘Nedir o ? Nedir o ?’ bayan White bağırdı.Morris hiçbir şey söylemedi.Elini cebinden çıkardı.White ailesi dikkatle izliyordu ve askerin elinde küçük ve tozlu bir şey gördüler.
Bayan White kımıldamadı,korktu ama oğlu,Herbert,onu eline aldı ve inceledi.
‘Güzel,nedir bu ?’ diye sordu arkadaşına bay White. ‘Ona bakın’ diye cevap verdi asker. ‘O küçük bir pençe … Maymun pençesi.’
‘Maymun pençesi ?’ dedi ve güldü Herbert.‘Neden cebinizde bir maymun pençesi taşıyorsunuz bay Morris ?’ diye sordu Herbert yaşlı askere.
‘Pekala,görüyorsun,’ dedi Morris,’Bu maymun pençesi sihirli !’
Herbert yeniden güldü,ama asker dedi ki ‘Gülme,evlat.Hatırla,sen gençsin.Ben şimdi yaşlıyım ve Hindistan’da inanılmaz şeyler gördüm.’Konuşmasını bir süre kesti sonra yeniden ’Bu maymun pençesi garip ve inanılmaz şeyler yaptı.Bu pençeyi yaşlı bir Hindistanlı bir arkadaşıma vermişti.O arkadaşımda askerdi.Bu pençe sihirli çünkü üç insana üç dilek verir.’
‘Muhteşem !’ dedi Herbert.
‘Fakat bu üç dilek mutluluk getirmedi,’ dedi yaşlı asker. ‘Yaşlı Hindistanlı bize bir şey öğretmek istedi – bu hiç iyi bir şey değil.
‘Süper,senin arkadaşının üç dileği mi vardı ?’ diye sordu Herbert yaşlı askere.
‘Evet’ diye aceleyle cevapladı. ‘Ve o üçüncüsünü diledikten sonra öldü.’ Bay ve bayan White hikayeyi dinliyorlardı ve korkuyorlardı,ama Herbert sordu ‘Yani o öldü mü ?’
‘Evet,öldü’ dedi Tom Morris. ‘Ailesi yoktu.Eşyaları bana geldiğinde o ölmüştü.Eşyalarının içinde pençede vardı,fakat bana pençeyi anlatmadan önce ölmüştü.’Tom Morris aniden bitirdi.
‘O zaman onun ilk iki dileği neydi ?’ diye sordu Herbert. ‘O ne yapmak istedi ?’
‘Bilemiyorum,anlatmak istemedi,’ diye cevapladı asker.Bir yada iki dakika herkes sustu,ama yine Herbert dedi ‘Ve sen,bay Morris: senin üç dileğin var mıydı ?’
‘Evet,vardı’ diye cevapladı Morris. ‘Gençtim.Çok şey istedim – hızlı araba,para...’Morris birkaç dakika durdu ve sonra güçlükle dedi ki ‘Karım ve küçük oğlum araba kazasında öldüler.Onlar sız parayı istemiyordum,bu yüzden,bittiği için,dileklerimi kaybettim.Ama bu çok geç oldu çünkü karım ve çocuğum ölmüştü.’
Oda çok sessizdi.White ailesi yaşlı askerin mutsuz yüzünü izliyordu.Sonra bay White dedi ki ‘Neden hala pençeyi saklıyorsun? Ona ihtiyacın yok.Onu başkasına ver.’
‘Onu başkasına nasıl verebilirim ?’ dedi asker. ‘Maymun pençesi beraberinde mutsuzluk getiriyor.’
‘Pekala,onu bana ver.’ dedi bay White. ‘Muhtemelen bu o zaman…’
‘Hayır !’ diye bağırdı Tom Morris. ‘Sen benim arkadaşımsın.Bunu sana veremem.’Bir dakika sonra ‘Bunu sana veremem tabii ki ama onu benden al.Fakat unutma ki maymun pençesi mutsuzluk getirir.
Yaşlı bay White dinlemiyordu ve düşünmüyordu.Aniden,elini çıkardı ve pençeyi aldı.
Tom Morris mutsuz görünüyordu, ama bay White beklemek istemedi.
‘Şimdi ne yapacağım ?’ diye sordu arkadaşına.
‘Evet,gel,baba,’dedi Herbert. ‘dilek tut !’ dedi ve güldü Herbert.Asker hiçbir şey söylemedi ve bay White ona tekrar sordu ‘Şimdi ne yapacağım ?’
Birincisinde cevap vermedi yaşlı asker,sonuncusunda aniden ‘Tamam.Fakat hatırla !Dikkatli ol !düşündüğün dileği tut.’
‘Evet,evet’ dedi bay White.
‘Pençeyi sağ eline al ve dilek tut,ama...’diye başladı Tom Morris. ‘Evet,biliyoruz,’ dedi Herbert. ‘Dikkatli ol !’
Hemen sonra yaşlı bayan White kalktı ve hazırlamaya başladı.Kocası ona baktı.Sonra gülümsedi ve ona ‘Buraya gel.Bana yardım et !Ne dileyeyim?Paraya ihtiyacımız var,elbette.’ Dedi.
Bayan White güldü,ama biraz düşündü ve sonra, ‘Peki,yaşlanıyorum ve bazen her şeyi yapmak zor geliyor.Muhtemelen dört ele ihtiyacım olacak,iki değil.Evet,pençe bana iki el daha versin.’
‘Tamam,sonra,’ dedi kocası ve maymun pençesini sağ eline aldı.Herkes onu izliyordu ve biraz bekledi.Dileğini tutmak için tam ağzını açmıştı.
Bu sırada Tom Morris ayağa kalktı. ‘Bunu yapma !’ diye bağırdı.Yaşlı askerin yüzü bembeyaz olmuştu.Herbert ve annesi güldü,ama bay White Tom’un yüzüne bakıyordu.Yaşlı bay White korkmuştu ve maymun pençesini cebine koydu.
Bir yada iki dakika sonra sandalyeye oturdular ve akşam yemeğini yemeye başladılar.Asker,aileye Hindistan’da geçen inanılmaz ve harika hikayeler anlatıyordu.Maymun pençesini unutmuşlardı,çünkü askerin hikayeleri ilginçti,ona Hindistan’la ilgili bir çok soru sordular.Ta ki Tom Morris gece gitmek için ayağa kalkana kadar.
‘Bu güzel gece için teşekkür ederim’ dedi Morris aileye. ‘Ve bu çok iyi akşam yemeği içinde,’ dedi bayan White’a.
‘Bize çok iyi bir gece yaşattın,Tom,’ diye cevapladı bay White. ‘Hikayelerin çok ilginçti.Bizim hayatımız çok heyecan veri değil ve Hindistan’ı ziyaret edecek paramız yok,bu yüzden yakında yine gel.Bize Hindistan’la ilgili hikayeler anlat.’
Sonra yaşlı asker elini cebine soktu.White ailesine ‘hoşça kalın’ dedi ve yağmurlu havaya çıktı.